İktidar gazeteleri hüküm verdi, ‘yolsuzluk’ dedi

İktidar gazeteleri İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ile birlikte 50 kişinin tutuklanıp Silivri’de bulunan Marmara Cezaevine gönderilmesini “memnuniyetle” karşıladı. Gazeteler dayanakları MASAK raporunda bile belirsiz olan “yolsuzluk” iddialarını manşetlerine taşıdı. İktidar gazetelerinin yazarlarında da direnişe dair endişeler ve siyasette neler olacağı yer aldı.

Sayıştay raporuna göre, Ziraat Bankası’na borcu 30 Milyar TL'yi aşan Demirören Grubu’nun Hürriyet’i “İmamoğlu tutuklandı” diyerek attığı manşetinin altında “yolsuzluk” iddialarını gündeme getirdi. Gazete savcılığın “terörden de tutuklayın” başvurusunu da spotlarına taşıdı. Yine aynı grubun Milliyet’i ise “Siyasette sonsuz denklem” diyerek “Siyaset dünyasını karıştıran bu kararla taşlar yerinden oynadı” ifadelerini kullandı.

Sabah'tan 'kiralık katil tuttular' iddiası

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Albayrak’ın abisi Serhat Albayrak’ın CEO’su olduğu Turkuvaz Medya Grubu’nun Sabah gazetesi ise itirafçı olduğu iddia edilen Uğur Güngör’ün “İBB rüşvet çetesi 15 daireme çöktü” sözlerini manşetine taşıdı. Güngör’ün ifadelerine göre; “Daireleri vermek istemeyince tehdit edildim. Kiralık katil tuttular. Evleri elimden İmamoğlu’nun gizli kasaları aldı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arkadaşı Nuri Albayrak ile ailesine ait olan ve pek çok devlet teşvikine de imkan sağlanan Albayrak Grubu’nun Yeni Şafak’ı ise “Yolsuzluktan tutuklandı” manşetiyle bayilerdeydi.

Türkiye gazetesi “Gerekçe yolsuzluk: İmamoğlu Silivri’de”, Akşam “Yolsuzluktan cezaevinde” manşetlerini kullandı. 

'Camide bira içtiler' yalanı yine gündemde 

Gazetelerin 1. sayfalarında yer vermeyip, sadece internette gördüğü bir haber ise dikkat çekiciydi. İktidar gazetelerinin internet sitelerinden Türkiye gazetesi, Yeni Şafak, gdh.digital ve TGRT Haber Saraçhane’de bulunan Şehzadebaşı Camii’nde “bira içildiğini”, “mezarların talan edildiğini”, “Caminin talan edildiğini” iddia etti.

Sadece Saraçhane’de değil; Ankara, İzmir ve Bursa’da polisin halka biber gazı, tazyikli su ve fiziki müdahaleleri görmeyen gazeteler, “Polise asitli ve baltalı saldırı”, “polise asit attılar”, “CHP’li vekiller polise saldırdı” başlıklarını görmeyi tercih etti. İktidar gazetelerinin hemen hepsi CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “sokak çağrısı nedeniyle” bazı noktalarda “terör estirildiğini” iddia etti.

12 yıl önceki Gezi, 28 yıl önceki ’28 Şubat’ hatırlatmaları

Türkiye’den Cem Küçük ise “MASAK raporuna göre İBB’deki yolsuzluklara bir örnek” diyerek bir yazı yazdı. Ancak Cem Küçük yazısı değil dün attığı bir sosyal medya paylaşım nedeniyle gündem oldu. Küçük “Şimdi sırada Gezi dosyası ve 28 Şubat’ın medya/üniversiteler/sendikalar ayağı var. Yaptıklarınızın hesabını vereceksiniz” dedi. Küçük’ün paylaşımı topluluk notu aldı. X Küçük’ün paylaşımının altına şu mesajı uygun gördü: “Şahıs, henüz herhangi soruşturma veya kovuşturma başlatılmamasına ve dosyalarda taraf olmamasına rağmen; yargıyı baskı altına almayı ve yönlendirmeyi, aynı zamanda tehditle vatandaşları sindirmeyi amaçlamıştır. TCK 258 Adil Yargılamayı Etkilemeye Teşebbüs, TCK 106 Tehdit.” 

Selvi iktidarı kızdıracak: Asıl olan milletin kararıdır

Hürriyet’ten Abdülkadir Selvi “İmamoğlu’nun siyasi geleceği ne olur... Bu iş kime yaradı” başlıklı yazısında “Demokrasilerde hakem millettir. Asıl olan milletin kararıdır” şeklinde bir çıkış yaptı. Selvi: “Siyasette deprem etkisi yaratan bu tür süreçlerin sonunda ‘Kime yaradı?​’ diye sormak gerekiyor. AK Parti’ye mi yaradı, CHP’ye mi yaradı, Özgür Özel’e mi yaradı, Mansur Yavaş’a mı yaradı, yoksa Ekrem İmamoğlu’na mı yaradı? Bu soruların cevabını vermek için henüz erken. Ortalık toz duman. Bu sorunun cevabını vermek için tozun dumanın çekilmesi gerekiyor. Seçimlere 3 yıl gibi bir süre olduğu için köprülerin altından daha çok sular akar, bu hamur daha çok su götürür.”

Sabah’tan Melih Altınok ise “Kürt pamuk şeker yemesin” başlıklı yazısında Mansur Yavaş’ın Saraçhane’deki sözlerini gündeme getirdi. Altınok yasaya göre İçişleri Bakanlığı'nın kayyım atamak için davanın bitmesini bekleme zorunluluğu olmadığını bakanlığında “bu yolu şimdiye kadar istisnai olarak uygulandığını” iddia etti.

Demokratik tepki ‘tavsiyesi’

Yeni Şafak’tan Turgay Yerlikaya ise “Öğrenci hareketleri ve siyasal mobilizasyon” başlıklı yazısında Gezi Direnişi endişesini dile getirdi ve “Daha yakın tarihte çevreci taleplerle başladığı iddia edilen Gezi’nin çok kısa bir süre içerisinde güvenlik bürokrasisindeki paralel örgütlenmeler ve illegal yapıların desteğiyle nereye evrildiği ortada…” dedi. Yerlikaya yazısında “Yakın tarihimiz, sokak ve tedhişi işaret etmeyerek daha rasyonel ve demokratik tepkilerin verildiği bir repertuvarı da barındırmaktadır. Siyasetçilerin her iki tarzı bilmelerine rağmen birisinde ısrar etmeleri ise çok anlamlı olmayacaktır” ifadelerini kullandı. (Medya Servisi)